Report calucifer's Profile

Doğum günün kutlu olsun Caluuu. Nice mutlu senelereeee 🎂🎂🎂

Doğum günün kutlu olsun.

Demek romanını okudunuz... Benden daha hazırlıklıymışsınız :D Ben sadece mangalarını okudum. Okurken potansiyelini kullanabildiğini düşündüm. Romanı okuyan biri olarak kıyası daha iyi yaparsınız tabii. Kyougoku'nun bu seriye ait şimdilik 10 romanı varmış. Sonuncusu geçen sene Eylül'de çıkmış. Nasıl da meraklandırıyorlar beni...
Boş zamanlar bizimle olsun!

Robot Keiji mangasından. Bu, Kamen Rider ve Kikaider mangaları, aynı dönem yayınlanan live action serileriyle bağlantılı gidiyor. Yine de mangalar tek başına okunabilir bence.

Bazı uzun serilerin uzun olması zaruri. Üç Krallığın Hikayesi'nin Mitsuteru tarafından yapılan uyarlamasını okuyorum, Mitsuteru çocukların da okuyabilmesi için olabildiğince sadeleştirmiş, o hali bile 60 cilt sürmüş. En azından başyapıtları okumak lazım :D

Bir öneri: Aki Shimizu'nun Hyakki Yakou uyarlamalarını çok seveceğinizi düşünüyorum.

Evet evet, kimi zaman bu isimlerden birinin elli sayfalık one-shot'ını başka bir manganın bir veya birkaç cildinden daha uzun sürede bitiriyorum. Ishinomori'nin uzun diyaloglarını da görseniz belki naiflikten emin olmazsınız ama link bu öncü isimlerin hepsinin yaratıcılığı arkasındakileri etkiledi. Tezuka, Ishinomori, Sanpei Shirato gördüğüm kadarıyla 70'ler başındaki her mangakanın etkilendiği isimler. Keşke bu dönem mangaları o dönemki animelere de yansısaymış. Sadece şirin olanlar adaptasyon kaparken bu yoğun mangalar ancak seneler sonra OVA veya film olarak karşımıza çıkıyor, o da şanslıysa. Ya da Devilman'da olduğu gibi sansüre uğrayıp süper kahraman serisine dönüştürüyorlar.
O dönemki shoujo'cular nasıl hikaye yazarı olurlarsa olsunlar; hepsi istisnasız mekan tasarımlarını, mimariyi harika yapmakla kalmıyor tonlamayla ve solmuş ağaç gibi tamlayıcı unsurlar ile farklı duygular uyandırıp kalbimi delip geçmeyi başarıyorlar. Gerçekten inanılmaz.
En çok satan shoujo manga olan Glass no Kamen'i neden okumadınız? Ben de okumadım gerçi de sıra gelmiyor :D

Öyle gerçekten, kıyas yaptığımda birini kesin olarak söylemek çok zor. Sadece 70ler değil, aynı yazarların sonraki yıllardaki çalışmalarına kadar genişlettiğimizde Hagio'nun A Cruel God Reigns'de görsel anlatım ile birden fazla şeyi aynı anda tek bir sayfa ile anlatabilmesine hayran olmuştum. Yine Houmonsha ve Egg Stand barındırdığı metaforlar açısından çok çarpıcıydı. Gözde serisi olmayanlardan Silver Triangle hayal gücünün ufuklarını bana gösterirken Marginal 4-5 ana karakter barındırması ile hikayeyi tahmin edilemez bir noktaya taşıyordu.
Wikipedia okurken Takemiya ile Hagio'nun aynı apartmanda kalırlarken Takemiya'nın kitap, film ve genel kültür açısından Hagio'nun gerisinde kaldığını fark etmesi ve onun etkisinden kalacağından korkması oradan ayrılması sebepleri arasındaymış. Dünya gezisinden döndüklerinde Takemiya Kazeki için topladığı ilham materyallerini Hagio'nun eline geçmesin diye ondan saklıyormuş :D Aralarında intihal sorunu yaşandığını okudum umarım araları iyidir.
Takemiya'nın atmosferi çok güçlü, renkli çizimlerine bakıp hayaller alemine dalıyorum.

Bu iki canavar isme karşın ben Ooshima'dan etkilenmeden edemedim. Bir kere karakterlerin içinde olduğu psikolojik durum bu iki ismin çalışmalarına karşın ''aman canım o da dert mi'' seviyesinde ama sıradanlığı, travmaları ve dayandırdığı psikanalizi öyle gerçekçi işliyor, öyle içten repliklerle ve monologlarla süslüyor ki gerçekçiliği karşısında şaşakalıyorum. O yıllarda Ira Miura diye manyak bir karakter yaratmış kesinlikle benzersiz. Kardeş kompleksine takıntısını seviyorum. Mizumakura Hanemakura çevrilse onu da okusak. Banana Bread no Pudding'in son sayfası bana duvarlara baktırmıştı.

Yamagishi'nin hiçbir ana serisini okumadım maalesef çevrilene kadar uzaktan hayranlıkla bakmakla yetineceğim birisi. Diğer 24 Yıl Grubunun üyelerini okuma fırsatım da olmadı. Şimdilik tacı Ooshima'ya taktım :)

Tekrar merhaba. 70li yılların shoujo'larını olabildiğince okudum da geldim :D 24 Grubu içinden favori yazarınızı merak ediyorum.

kusuruma bakmayin lutfen 🙏🏻😁

ben daha dogmamistim 😞

yuh 2010da mushishi izlemis buyukinsan

Tekrar merhaba! İsmini bir türlü hatırlayamadığım belgesel tarzında bir yapım var, bunu bilse bilse Calu bilir dedim :p Aklıma direkt sen geldin o yüzden sana sormak istedim. Bishounen kelimesinin kökenini anlatan, yanlış değilsem Fransa'dan çıktığından veya Fransız bir oyuncudan esinlenerek oluştuğundan falan bahseden belgesel tarzında bir video gibi bir şey vardı.. İzlerim diye kafamın bir köşesine yazmıştım aylar önce ama ismini bir türlü hatırlayamıyorum. Doğru düzgün anlattım mı ondan bile emin değilim. Kafanda bir şeyler çağrıştırıyor mu?

Doğum günün kutlu olsun Calu-san. :)

Doğum günün kutlu olsun

Burda drop yazdığını görünce dropladığını düşündüm D::: Ben çok çok önceden mangasına bir göz attığımı hatırlıyorum. Çizimlerini beğenmiştim ve azıcık okuduğum kadarıyla hikaye ile karakterler ilgimi çekmişti. Ben bunu sonra okurum diye rafa kaldırdım (tabii ki okumadım ;w;) Niye bilmiyorum ama daha sonra live action filmlerini de izledim. Hikaye ve karakter gelişimi namına pek bir şey yoktu filmlerde ama olsundu, aksiyon sahneleri ve Kenshin'i oynayan Takeru Satou iyiydi :p Bu remake'i izlemeden önce karakterleri az buçuk tanıyordum yani.

Orjinalini izlememiş veya mangasını okumamış biri olarak tam da bahsettiğin nedenlerden ötürü hiç sarmadı beni remake. Bütün karakterler, hikayenin ilerleyişi, her sahne, her dövüş aşırı klişe ve banal geldi bana. Aynı Sailor Moon Crystal gibi nostaljik sebepler dışında izlenmez diye düşünüyorum.

Mangasına yine de ilerde belki bakarım, ama anime adaptasyonlarının her ikisine de daha yaklaşmam sanırım :p Mangasının kanzenbanları çok güzel. Rafa koyunca sırt kısmında Kenshin'in katanası oluşuyor, çok hoş görünüyor.

Calu merhaba, nasılsın?:) Rurouni Kenshin remake'i dropladığını gördüm de, sadece 2 bölüm dayanıp aynı şekilde droplamış biri olarak senin düşüncelerini merak ettim. Eskisini izlemiş veya mangasını okumuş muydun? Remake'i neden olmamış sence?